28 Nisan 2010 Çarşamba

Sürdürülebilir Barış için Boğaziçi Girişimi

Projemizi bu temeller üzerine inşa ettik. Bu girişimin biri ulusal diğer ikisi bölgesel ve küresel düzeyde olmak üzere toplamda üç temel amacı vardır. Birincisi ve ulusal olanı;Türkiye’nin uluslararası alandaki yeni imajının belirlenmesi ve tanıtımının yapılması sürecine,aynı zamanda spesifik konularda (Ermeni-Kıbrıs-Kürt Sorunu) uluslararası düzeyde yapılacak Lobi Çalışmalarını Kamu Diplomasisi metoduyla muhataplarıyla uluslararası toplumu bilgilendirmek amacıyla uygulamak niyetindedir.
Bu niyetimizi gerçekleştirirken,Türkiye’deki dış politika yapım sürecine dair çalışmalar yapmaktayız. Öncelikle yurtiçinden farklı topluluk/klüp/araştıma portalları ve Öğrenci Platformları’nın ortak bir masada Topluluklarüstü/Platformlarüstü konular olduğuna inandığımız konularda toplamayı hedeflemekteyiz. Öğrencilerin yanısıra akademisyenlerin,uzmanların ve ilgili kişilerin de katılımıyla Eylem Planları hazırlamayı düşünüyoruz. Farklı konu başlıklarında oluşturulacak farklı araştırma gruplarıyla Yurtdışı Gezileri başta olmak üzere,Medya bağlantılarıyla uluslararası kamuoyunun Türkiye’nin tezlerini daha net bir şekilde öğrenmesini amaçlamaktayız.
İkincisi ve uluslararası düzeyde olanı da, Afro-Avrasya adını verdiğimiz Anadolu Yarımadasının jeo-kültürel,jeo-ekonomik bağlantılarının olduğu alan içerisindeki ülkelerin gençleri ile beraber adı geçen bölgelerin demokratikleşme,sekülerleşme ve Atlantik Kurumları (NATO ve Avrupa Birliği ile ortak çalışmalar yürütmeleri) yakın işbirliği geliştirmelerinin Türkiye’nin de temel dış politika parametrelerinden birisi olduğunu unutmadan kamuoyu oluşturulmasına katkıda bulunacak çalışmalar yapmaktır. Bu gençlerin ülkelerinin Batılılaşma Süreci’nde Türkiye ile yakın çalışmalar yapmak istediğini bilmekteyiz. Bu kişilerle bağlantı kurarak,ilgili sürecin Türkiye Gençlerinin de dahil olmasıyla Batı Kurumlarıyla entegrasyon sürecinin sosyal-kültürel boyutunda verilerin üretilmesi gerektiğine inanmaktayız. Üçüncü olarak Afro-Avrasya bölgesinin kendi içlerindeki sorunları başta temel insan hakları olmak üzere ,yoksulluk,gelirin paylaşılması,bölgesel ve küresel güvenlik,eğitim,açlık ve diğer sorunları bölgenin tümünü ilgilendirdiği bakış açısıyla ele alıp değerlendirmek,bölge gençleriyle ortak sorunlara ortak çözümleri gelecek adına şimdiden üretmek hedefindeyiz.
Sonuç Yerine; Bizler Türkiye Gençlik Kurultayı olarak yukarıda sayfalarda görüşlerimizi açıklamaya çalıştık. Tekrar ifade etmek isteriz ki,bu görüşlerimiz esnek bir zeminde siz değerli katılımcılarla tartışarak Ortak Akıl’ı merkezde tutarak tekrar yenilemeyi istemekteyiz. İlgilendiğinizin diğer konu başlıklarını,yukarıdakilerle ilişkisini de bir şekilde kurarak eğer bizlere metinler şeklinde sözlü/yazılı olarak iletebilirseniz bizlerde bu metinlere değerli görüşlerinizi eklemeyi gönülden isteriz.

Dış Politika Stratejileri Üzerine Dair Görüşlerimiz;

Balkan Yarımadası ve Doğu Avrupa Kuzey ve Güney Kafkasya, Orta Asya ve Güney Asya, Yakındoğu ve Kuzey Afrika Coğrafyasında yaşanan her gelişmenin Anadolu’yu etkilediğini tarih yüzyıllar boyunca bizlere göstermiştir. Bu sebeple yukarıda adı anılan coğrafyalarla ilgili olarak Anadolu’da yer alan bir siyasal sistemin Doğu Roma İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihi tecrübelerini de kendisine referans alıp ,kendine özgü, rasyonel ve ileriyi hedefleyen ekonomik gerçeklikler temelinde sosyal ve kültürel referansları da sürece dâhil ederek politikalar gerçekleştirilmesinin yararlı olacağı kanaatini taşımaktayız.
Bu coğrafyada sürekli ve kalıcı barışın komşularla iyi ilişkilerin sağlandığı takdirde gerçekleşeceğine inanmaktayız. Kalıcı barışın sağlanması için adı geçen coğrafyaların tüm kültürel unsurlarını içerisinde barındıran Anadolu’nun tarihi,sosyal-kültürel bağları sebebiyle de Türkiye’nin bu coğrafyalarda pro-aktif,kendisine güvenen,gerçekçi bir politika izlemesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri olarak bizler Türkiye’nin iç ve dış politika yapım sürecine katkıda bulunma isteğimizi ifade etmiştik. Bu sebeplerle sürekli ve kalıcı bir barışın da oluşması için bölgesel/yerel ulusal ve uluslararası çapta adı geçen coğrafyalarda yaşayan kendi ülkelerinin geleceklerinde rol almak isteyen gençlerinde Barış Sürecine dâhil edilerek ortak çalışmalar yapılmasını hedefliyoruz. Ayrıca bunu kendimize sorumluluk olarak addediyoruz.

Sivil Siyaset ve Demokrasi Üzerine Görüşlerimiz;

Ülkemiz,80 yılı aşkın süredir bulunduğu coğrafyada bölgeye nazaran barış ve istikrarlı bir şekilde yaşamına devam etmektedir. Bu süreç içerisinde kalkınmasına ve gelirin adil bir şekilde paylaşması süreci gün geçtikçe daha da gelişmektedir. Bu 80 yıllık süreçte,dünyadaki yönetimsel gelişmelerden de pek tabii ki etkilenmiş,doğal olarak coğrafyasını da etkilemiştir. Bu aşamada yönetimsel olarak kurulduğu günden bu yana,çok partili yaşama ve demokrasiye geçiş konusunda kararlılık gösterilmiştir. Pek az siyasal sistemde kurucu kadrolar kendi istekleriyle yönetimi paylaşmışlardır,Türkiye’nin 1950’li yıllarda yaşamış olduğu bu süreç dünya demokrasi tarihine adına kanımızca önemli bir dönüm noktasıdır.
Fakat ülkemizde bazı sosyal,kültürel ve ekonomik odaklı tartışmalar sebebiyle Sivil Siyaset’e müdahaleler olmuştur.Türkiye Gençlik Kurultayı olarak bu müdahaleleri tartışmaya açmak niyetinde değiliz. Çünkü ülkemiz için geçmişin tartışmalı yönlerini sorgulamak için harcayacağımız enerjiyi,geleceğimiz için harcamayı düşünüyoruz. Bu aşamada altını çizmemiz gereken bir nokta da varki,Sivil Siyaset’e müdahalenin kalkınma ve gelirin adil bir şekilde paylaşılmasına engel teşkil ettiği yönündeki gerçektir. Sivil Siyasete müdahale süreçlerinde ülkemizde iç-dış gelişmelerin doğal seyrinde gitmediğini orta ve uzun vadede sistemin zarar gördüğü farklı kesimlerden bir çok aydının da ortak kabul ettiği bir husustur.
İşte biz Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri olarak,demokrasinin gelişmesiyle kalkınmanın,gelirin adil dağılımının paralel olduğuna inanıyoruz. Bu aşamada Sivil Siyasetin gelişmesi içinyapılabilecekleri mevcut Sivil Toplum Kuruluşlarıyla özellikle de Gençlik Platformlarıyla Yuvarlak Masalarda oturup değerlendirmek amacındayız. Buradan tüm Gençlik Platformları’na da “Demokratik Türkiye için Yuvarlak Masa” adlı projemizle seslenmek istiyoruz. Bu projenin içeriğini de beraber belirleme yönünde çağrı yapmak istiyoruz. Eminim ki sivil siyasetin gelişmesini isteyen her Platform,bu projenin içeriğinin doldurulması hususunda bizlerle ortak çalışmalara kapısını açacaktır. Bizlerinde kapısı sivil siyasete,dolayısıyla adil bölüşümü ve kalkınmayı destekleyen sivil insiyatife karşı her zaman açık olacaktır.

Laiklik-Sekülerlik Tartışmaları ve Din/Vicdan Özgürlüğü Üzerine Görüşlerimiz;

Ülkemiz,her alanda olduğu gibi bu konuda da geniş çaplı tartışmalar yaşamaktadır. Konu üzerindeki genel görüşlerimize girmeden bahsetmemiz gereken bir husus olduğuna inanmaktayız. Bizler,Türkiye Gençlik Kurultayı olarak;Türkiye’nin en büyük özelliklerinden birisi olduğuna inandığımız Laiklik ilkesini tartışmak niyetinde değiliz. Ülkemizin Laik yapısının sürdürülmesi gerektiğine dair inancımızı burada tekrar yinelemek istiyoruz. Bizler bu ilkenin sürdürebilirliğini sağlanması açısından 21.yüzyıl değerleriyle uyumlaştırılması gerektiğine inanıyoruz.
Eğer bu şekilde bir reformizasyon sürecine girildiği takdirde,ülkemizde bir çok farklı grubun sisteme olan inancı tazeleneceğine inanıyoruz. Aynı zamanda bu sürecin sonucunda,daha güçlü bir mutabakatla Türkiye’nin uluslararası sistemde hak ettiği yeri almasıyla sonuçlanacağına inanmaktayız. Kısaca uluslarası sistemdeki konumu ile ilişkilendirdiğimiz verileri açıklarsak;Türkiye,nufüsünün büyük bir kısmı Müslüman olan,aynı zamanda İslam Coğrafyası ile yüzyıllardır tarihi,sosyolojik ve kültürel alanlarda yoğun ilişkilere sahip bir ülkedir. Aynı zamanda adı geçen coğrafya içerisinde Batılılaşma Süreci’nin 150 yıldır sürdüren ve bu süreçte yoğun değişim ve dönüşümlerin gerçekleştiği devlet birikimini de içerisinde barındırmaktadır.
Ortadoğu başta olmak üzere, Doğu ülkelerinin Batılılaşma süreci “Laiklik” ilkesinin vazgeçilmezliğini bizlere göstermiştir. Bu ülkelerin Batılılaşma serüvenlerinin sürdürülebilirliği,bir çok açıdan Türkiye’nin de sürece olan katkısıyla paralel olduğunu düşünmekteyiz. İşte bu açıdan Türkiye,bu sürece daha da müdahil olabilmek,sürecin yönlendirilmesinde kolaylaştırıcılık sağlayabilmesi için temel insan hakları çerçevesinde ,belirli uyumlaştırma süreçlerini yapması gerektiğine inanmaktayız.Bununla beraber,Türkiye kendi içerisindeki Laiklik yorumunu aktif vatandaşlık temelinde yenileyebilmeli,sistemi daha geniş kitlelerle bütünleştirecek yenilemelere gitmelidir. Bu noktada ülkemizde farklı mezhep ve dini yaklaşımlarla bulunacak ortak çözümler geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Borasso’nun Jakoben Laiklik yerine önerdiği Demokratik Laiklik kavramını önemsemekteyiz. Bu hususta ayrıca tartışmalar yapılmasını gerekli buluyoruz

Azınlıkların Statüsü;

Anadolu’daki Milli Mücadele’nin sonucu Lozan Antlaşmasıyla belirlenmiş,bağımsız Türkiye tüm dünya tarafından eşit bir devlet olarak tarih sahnesine kısa bir süre sonra tekrar çıkmıştır. Bu belgede Azınlıkların Tanımı (Türkiye’deki Gayr-i Müslimler Azınlık tanımı içerisindedir )yapılmış,hak ve ödevleri belirlenmiştir. Aynı şekilde komşu ülkelerimizdeki azınlıklarında tanımı yapılmış,ilgili siyasal sistemlerin hak ve ödevleri de mütekabiliyet/karşılıklılık ilkesine göre belirlenmiştir.
Bu ilkenin özellikle bazı komşularımız tarafından güncel uluslararası hukuk normları dışında yorumlanması temel insan haklarına aykırı şekilde uygulamaların olmasına yol açmıştır. Bu aşamada biz Türkiye Gençlik Kurultayı olarak,temel insan hakları perspektifinde,uluslararası kamuoyununda beklentilerini karşılayan,dini ve kültürel örgütlenmenin önünü açan,demokratik taleplerin ortak politikalarla Türkiye ve ilgili komşuları tarafından gerçekleştirilmesini düşünüyoruz.

Vatandaşlık Tanımına Dair Görüşlerimiz;

; 1982 Anayasasında vatandaşlık tanımı” Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan Türk’tür” şeklindedir. Bu tanım Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları içerisinde farklı etnik kökene ve mezhepe sahip olanlar açısından tartışmalı bir nitelik taşımaktadır.Ayrıca bu tanımda bir köken/ulus tanımı açıklaması söz konusudur. Burada açıklanması gereken Vatandaşlık Tanımıdır. Bu tartışmalı durumu bazı siyaset dışı illegal gruplar kendi lehlerine kullanmaya,halkımızın bir kısmını siyasal sisteme karşı uzun yıllardır kışkırtmaya çalışmaktadır. Bizler ülkemizin birlik ve bütünlüğünün korunmasında ,temel insan haklarının ülkemiz vatandaşları için bugünden ziyade daha da genişletilmesini öncelikli olarak görmekteyiz. 21.yüzyıl Dünyası’nın şartlarını da dikkate alarak; demokrasi-güvenlik ikilemine düşmeden,kendi vatandaşlarına güvenen,insan odaklı bir sistemin günümüz şartlarında sürdürebilirliğin sağlanmasında önemli bir parametre olacağını düşünüyoruz. Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimlik temelinde Anadolu’nun ortak değerlerine ve kimliklerine saygı saygı duyan farklılıkları zenginlik olarak kabul eden, , hiçbir etnik, dini ve mezhepsel ayrımcılığı kabul etmeyen aktif vatandaşlık kavramıyla sistemi yenileyen ve böylece sistemin bir parçası olan gençlerin yaratacağı sinerjiyi oluşturmayı hedeflemekteyiz

Anayasa Yapım Süreci ve İçeriğine Dair Görüşlerimiz

Bir ülkenin nasıl yönetileceğini,kurumlarının yetkilerini ,bu kurumların birbiriyle olan ilişkilerini,kanun hazırlama süreçlerini, vatandaşlarıyla arasındaki ilişkinin düzenlenme şeklini,vatandaşların haklarını,devlete karşı sorumluluklarını kısacası bir siyasi sistemin ruhunu Anayasası belirlemektedir. Ülkemiz Cumhuriyet öncesi ve sonrası olmak üzere farklı Anayasalarla yönetilmiştir. Bugünde mevcut Anayasa’nın yetersiz olduğuna dair görüşler,toplumun her kesiminde yankı bulmaktadır. Mevcut Anayasa’nın Türkiye’nin 21.yüzyıldaki durumuna,hali hazırdaki sosyal-ekonomik koşullarına ve dünya konjunktürüne uygun olmadığını düşünen,bunun hakkında uzun yıllardır görüş bildiren farklı kesimlerden aydınlar bulunmaktadır.
İşte bizde Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri olarak,Anayasa’nın yenilenme sürecinde farklı fikirlere sahip aydınlarla,konunun uzmanlarıyla,sivil toplum temsilcileriyle geleceğin Türkiye’sini yönlendirecek gençleri buluşturmak hedefindeyiz. Bu süreçte Vatandaşlık Tanımı,Vatandaşların Hak ve Ödevleri’ni,Devletin Sorumluluklarını ve Yapısını,Merkezi ve Yerel Yönetim arasındaki güç paylaşımı hususunu,Azınlıkların Statüsünü,Devlet Kurumları arasındaki ilişkileri, Sivil Siyaset ve Demokrasi’yi tartışmaya açmak istiyoruz. “Demokratik Türkiye için Anayasa Çalışmaları” adlı projemiz
Mümkün olduğunca diğer Batılı ülkelerle karşılaştırmalar yaparak,modern demokrasiye coğrafyamızın demokratikleşme sürecinin dinamiklerinide hesaba katarak,toplumsal barışın mutabakatı olacak,böylecede sürdürülebilir kalkınmanın ve refahın garantisi olacağına inandığımız Sivil Anayasa’nın oluşum sürecine sivil bir insiyatif olarak katkıda bulunmak istiyoruz. Yapım sürecinde sivil toplumun tüm unsurlarının bir arada uyum içerisinde çalışmasının Anayasa’nın kalıcılığı ve meşruiyeti açısından yararlı olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada temel bazı görüşlerimiz aşağıda yer almaktadır;

Neden Anayasa ve Dış Politika Tercihleri Üzerinde Çalışmak İstiyoruz

Temel olarak iç konular ve dış politika alanında çalışmalar yapmayı tasarlamaktayız. Bu sebeple iç konularda başta Anayasa Kavramı ve yapım sürecine dair tartışmaların, dış konularda ise mevcut dış politik stratejilerinin sorgulandığı ve anlamlandırılmaya çalışıldığı çalışma gruplarının oluşturulması hedeflenmektedir. Açıkçası bizler bu iki çalışmanın da birbiriyle ilintili olduğunu düşünmekteyiz. Çünkü içeride güçlü bir yapılanmada olan sistemler dışarıya da kendi sistemlerini düşüncelerini ve tezlerini farklı kanalları kullanarak daha rahat bir şekilde anlatabilirler. Aynı şekilde dışarıda başarılı bir vizyona sahip sistemler içeride daha demokratik ve katılımcı bir sistemin sürekliliğini sağlayacaklardır.

Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri'ne;

Programı açıklamadan önce Kurultay hakkında siz değerli katılımcıları bilgilendirmek istemekteyiz. Bu açıdan bazı kısa sorulara cevap mahiyetinde bir metin hazırladık.Bu metinde Gönüllü Adaylarımıza Mesajımız,Kurultay’ın ne olduğu,Kurultay’ın çıkış noktası ve bunun gibi konularda değerlendirmeler yapmaya çalıştık. Bu değerlendirmeler “Çerçeve Metin Taslağı” içerisinde de yer almaktadır.
Bu değerlendirmelere sizlerin de fikir ve önerilerinizi beklemekteyiz. İnanıyoruz ki ortak değerlendirmelerimiz neticesinde tüm katılımcıların buluşacağı bir zemin oluşacaktır. Program metni,Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri adına, Dış İlişkiler ve Dış Politika Departmanı Koordinatörü Kemal Gülpınar tarafından kaleme alınmıştır. Aynı zamanda Kurultay’ın Geçiçi Yürütme Kurulu Koordinasyonu Engin Semerci’ye de katkılarından ötürü teşekkürlerimizi sunarız. İletişim için:
kemal_arge@hotmail.com

İznik Çalıştayı,Konaklama-Yemek Hususu;

Yukarıdaki kısa bir bilgilendirmeden sonra,İznik Çalıştayı hakkında siz değerli katılımcılarımıza daha detaylı bilgiler vermek istiyoruz. Çalıştayın iki gün boyunca (19-20 Mayıs 2010)sürmesi planlanmaktadır.Çalıştay süresince Konaklama ve Yemek ücretsiz olacaktır. Sadece Kırtasiye masraflarının çıkarılması amacıyla kişi başına 10 YTL bir ücret alınması öngörülmektedir

İznik Çalıştayı Organizasyon-Ulaşım Detayları;

Üniversitelerinizden ulaşımınız için de sizlere şahsınız –eğer bir topluluğa dahil değilseniz- adına veya Topluluk/Klübünüz adına Spor Kültür Sağlık (SKS ) Daire Başkanlıklarınıza veya sizin prosedürlerinize uygun şekilde Fakülte/Rektörlük birimlerinize Ulaşım Masraflarınızın karşılanması adına Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Siyasal İlişkiler Topluluğu Başkanı Engin Semerci tarafından faks gönderilecektir. Bu hususta prosedürlerin yapılması için irtibatta olmanız ve evrak işlerinizi takip etmenizi sizlerden rica etmekteyiz.
İznik’e ulaştıktan sonra,sizleri konaklayacağımız yere götürmeyi planlamaktayız. Bu noktada İznik’e ulaşımınızı en geç 19 Mayıs Sabahı olmak üzere ayarlamanızı programın sürdürebilirliği açısından rica etmekteyiz. Aynı şekilde otobüslerinizin varış ve kalkış saatlerini bizlere bildirmeniz sizlerin karşılanması ve diğer katılımcılarla ortak bir program belirlenmesi açısından yararlı olacaktır.

Hedef Kitlemiz Nedir;

Çalıştay’a Türkiye’de üniversite eğitimine lisans veya lisanüstü seviyede devam eden,başta Uluslar arası İlişkiler,Kamu Yönetimi ve Yerel Yönetimler olmak üzere,İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Tarih-Edebiyat Fakültesinde öğrenimlerini sürdüren öğrencilerin katılması hedeflenmiştir. Pek tabii ki başka bölümlerde öğrenimlerini sürdüren öğrencilerin de gibi alanlara duyabilecekleri ilgi sebebiyle Kurultay olarak onlara da kapımız açık olacaktır. Bunu şimdiden belirtmek isteriz.

İznik Çalıştay'ı İçeriği Nedir;

Çalıştay süresince iki gün içerisinde toplamda 4 oturum ve iki konferans düzenlemeyi planlamaktayız. İki konferans Gençlik,Demokrasi ve Yerelleşme üzerine planlanmaktadır. Oturumlar ise sizlere Çerçeve Metin Taslağı’nda gönderdiğimiz Dış Politika/Sivil Siyaset ve Demokrasi/İnsan Hakları ve Anayasa Yapım Süreci,Yerelleşme Süreci ve Sivil İnsiyatif konularında SWOT Analiz ve Çözüm Çalıştayları şeklinde yapılması planlanmaktadır. Bu konularla ilgili sunumlar yapılacaktır,daha sonra katılımcıların fikir ve görüşleri Workshop (Grup Çalışması) şeklinde sizlerden alınması hedeflenmektedir .Son olarak İznik Deklarasyonu yapılacak,ve sertifikalar dağıtılacaktır.

Gönüllü Adaylarımıza Mesajımız Nedir;

Türkiye Gençlik Kurultayı projesi çözümlerini kendi arasında taslaklandırma aşamasındadır, Türkiye Gençlik Kurultayı fikrini sahiplenen gençler, statüsü kendisi gibi olan veya farklı statü/organizasyon yapılarındaki sivil toplum kuruluşları üzerinden projesini dile getirirken ortak platformlarda azami şekilde çalışmayı ulusal ve uluslararası bağlamda çalışmayı arzular.

Türkiye Gençlik Kurultayı Nedir;

Türkiye Gençlik Kurultayı,eşit ve değerli paydaşlardan oluşan fikirlerini birbirine empoze etmeye değil, kamuoyunun total çıkarını konsensüs ve işbirliği temelinde korumaya çalışan Gönüllüler birliğidir.Bu üst yapılanma içerisinde tüm Gönüllülerin projenin yazılış aşamasından,etkinlik kısmına uzanan yelpazede,sistemin sürdürebilirliğini göz önüne almak kaydıyla adil bir şekilde yer almaları öngörülmüştür.

Türkiye Gençlik Kurultayı’nın Çıkış Noktası Nedir;.

Ülkemizin farklı köşelerinde yerel düzeyde çalışmalar yürüten gençlerin ortak aklı çalıştırarak, değerler sistemini ortaya koyup kısa, orta ve uzun vadede koordineli şekilde ulusal ve uluslararası düzeyde çalışma yürütebilecek kapasiteye sahip olacağına inandığımız tüzel kişiliğe sahip bir üst çatı kuruluşu kurma yönündeki iradeleridir. Bu iradeleri ortaya koyarken başta üniversiteler olmak üzere değerler sisteminin inşası sırasında eşit ve değerli paydaş olmak isteyen her ortağa kapımız açık olacaktır

Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri Kimdir;

Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri, yaşları 18-30 arası değişen üniversite ve yüksekokullarda lisans veya yüksek lisans eğitimi gören, kendisini günümüz dinamikleri ile dönüştürüp değiştirebilen, bu değişimin gücünü de geçmişteki tecrübelerinden alan, bugünün yerel, ulusal ve küresel sorunlarına yönelik çözüm önerilerini küyerel bir perspektifle ele alıp gelecekteki karar verici mekanizmalarda yer almaya aday vizyona sahip gençlerdir. Bugünün sorunlarını dile getirirken daha somut ifade etmek amacıyla güncel tartışmalardaki duruşumuzu da belirlemek istiyoruz.

Kurumsallaşma Sürecinin Aşamaları Nedir;

Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri, İstişare Süreci akabinde Kuruluş Süreci nihayetinde Etkinlik ve Raporlama Süreci olarak 3 aşamada kurumsallaşma amacını taşımaktadırlar. Türkiye Gençlik Kurultayı,İstişare sürecin, gerçekleştirmek amacıyla ilk adımını İznik’te 20-21 Mayıs 2010 tarihinde düzenlenecek çalıştayda atacaktır.

İznik Çalıştay Süreci Nedir?

Bu çalıştay süresince katılımcılar tarafından ortak akıl ve uzlaşı temelinde oluşturulacak İznik Değerlendirme Raporu,Türkiye’deki potansiyel tüm Gönüllülere ayrım gözetmeden gönderilecektir.İznik Çalıştayından sonra İstişare Sürecinin ikinci aşamasına geçilmesi planlanlamaktadır. Bu planlama süreci ,Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri’nin oluşturacağı Geçiçi Koordinasyon Ekibi tarafından Taslak Raporlarla siz değerli Gönüllülerimizin demokratik tercihleri ile belirlenecektir.

Kurultayın Koordinasyonu Nasıl Olacaktır;

Yapılanmanın İstişare ve Kuruluş Süreçlerinde yani kısa vadede Geçiçi Yönetim Kurulu sistemi içerisinde yürütülmesi ikinci aşama da Etkinlik Sürecini belirleyebilmek amacıyla ,Orta Vadeli Stratejik Plan Taslağı’nın oluşturulması,son aşamada ise Kurumun tüzel kişiliğini kazanarak Uzun Vadeli Stratejik Plan Taslağı’nı oluşturması ve bunu da demokratik kurullarından yeterli çoğunluğun da katılımı ile geçirmesi ile çalışmaların başlamasını öngörmekteyiz. Bu işleyiş sürecine dair siz değerli Türkiye Gençlik Kurultayı Gönüllüleri’nin de katılımlarını ve önerilerinizi bekliyoruz.

-Türkiye Gençlik Kurultayı’nın Çalışma Prensipleri Nedir;

Fikirleri rasyonaliteyi esas alarak sorgulayan ve sorgulanmasını Bu proje katılımcı demokrasinin ilkeleri temelinde her türlü fikre insan haklarını sınırlamadığı sürece saygı duyacaktır. Ülkemizin sorunlarını ekonomik sosyal ve tarihi arka planlarıyla analiz ederken geleceğe yönelik bakış açıları geliştirmeyi kendisine duruş olarak koymaktadır. Bu farklı görüşlerin farklı fikirleri temsil eden konuşmacıların oluşturduğu konferanslar, paneller, çalıştaylar gibi aktiviteler kamuoyuna ilan etme aşamalarında olsun ortak akıl yaklaşımını temel alır. Yukarıda sayılan aktiviteler sırasında ve sonrasında tek bir fikirden ziyade farklı fikirlerin ortaya çıkması sağlanacak şekilde düzenlenecektir.

Gençlik Kurultayı'nın Çalışma Alanı Ne Olacaktır?

TGK,Gönüllülerimizin görüş ve önerileri temelinde şekillendirmeyi hedeflemektedir. Bu raporu hazırlarken ülkemizin mevcut sorunlarına dair duruşumuzu sizlerle daha net bir şekilde belirleme niyetindeyiz. Raporu iki temel konuda belirleme niyetindeyiz. Birincisi Anayasa Kavramına bakışımız,ikincisi de Dış Politika Tercihleri üzerindeki çalışmalardır. Bu iki konuyu özellikle seçmemizin sebebi,kurultayın çalışma biçimini daha net bir şekilde şekillendirmek içindir.